Ben küçüklüğümde dahi Muzaffer İzgü okumadım. Dolayısıyla ne yazdığı, nasıl yazdığı hakkında da hiç bir fikrim yok. Yalnız, Cumhuriyet'in modernleşme projelerinden biri olan dönemin öğretmen okullarının birinde tahsil gördüğünü ve yeni yönetim biçimimizin, kırdaki çocukların okumuş," aydınlanmış" birer "birey" olarak inkilapların koruyucusu haline geldiği, yeni bir kuşak yaratma arzusunun verdiği belki de ilk filizlerden biri olduğunu bilirim İzgü'nün. Ne var ki, "Zıkkımın Kökü"nden sonra, en azından otobiyografik nitelikte olan iki eserini okumaya karar vermiş bulunmaktayım(Zıkkımın Kökü, Ekmek Parası). Kim bilir bu kararı vermemde İzgü'den daha çok Memduh Ün, Menderes Samancılar ya da Küçük Muzo etkili olmuştur.
Gelelim filme, ya da Küçük Muzo'ya...Filme yaşı 20'nin üzerinde olan hemen herkes bir şekilde, bir yerlerde rastlamıştır eminim. Fakat tekrar ve tamamen izleyince anladım ki Zıkkımın Kökü ile ilgili zihnimizdeki hatıralar bölük-pörçük, silik kalmayı hak etmiyor. Aksine, unutulmaması gereken, sıkıldıkça, tebessüm etmek istedikçe ve hatta kederlenmek, yok yere üzülmek istedikçe açıp izlememiz gereken, "bizden" Türk filmlerilerinden biri bu film. O kadar alışılmış bir hikaye ki aslında, yönetmenliğini dahi Memduh Ün yapmış, müzikler bittabi Cahit Berkay'dan, çoğumuzun babasının, dedesinin yaşadığı yoksulluk anlatılmış, taşra -aynı zamanda da- varoş anlatılmış... Bu tanıdık unsurlara rağmen kayıtsız kalamadığımız bir var olma savaşı var, hayata tutunma savaşı var, yıkılan evini yeniden yapan bir babanın hayalleri ve kaderciliği var... Var oğlu var.
Kendinizden bir şey bulamayacak hale gelene kadar izleyin.
Zıkkımın Kökü,1992
Yönetmen: Memduh Ün
Eser: Muzaffer İzgi
Senaryo: Memduh Ün, Macit Koper
Oyuncular: Menderes Samancılar, Emre Akyıldız, Meriç Başran, Günay Girik, Elif İnci
Müzik: Cahit Berkay

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder