Apaydın bir aydınlık onunki. Güzel kafiye oldu, olsun. Ne yalan söyleyeyim, Köy Enstitüleri projesi ve onun yetiştirdiği neslin sahiciliği iliklerime işlemiş gibi. Taşrayı kavrama ve belki de yenme özlemi... Sanki evliliklerin planlı çocuklarından onlar. Buna rağmen ne kadar sahiciler. İşte Talip Apaydın, Kurtuluş Savaşı'nı da yazdı, 12 Eylül'ü de. Makina sebebiyle iş bulamayan ırgatı da, darboğazdan kırılan "ana"ları ve oğullarını da.
Aslında bu nesil(Fakir Baykurt, Talip Apaydın, Mehmet başaran vesaire...) yüz akımızdır. Kalkınma da, büyüme de, gelişme de pek tabii isyanlar da, devrimler de köyden başlar. İşte bunların her biri Cumhuriyet sonrası ilk kıpırtıları, ilk isyanları kaleme alan kişilerdir. Gerek romantik, gerek alaycı, gerek sert bir dille. Kabul, kimi zaman vasatın altına düşerek. Marshall Yardımları'nı yazdılar, töreleri, zulümleri yazdılar. Daha da yazacaklardı, neyse ki tam "komünist " olacaklarken "yuvaları" kapatıldı.
1923-28 doğumlular diyelim, Cumhuriyet'in ilk neslinin alnı ak, başı diktir. Bahsettiğim gibi, haksızlığa sesini yükseltmiş, daha o zamandan isyanın ilk ateşini yakmışlardır. Sahiden aydınlıktır yüzleri. Sığlıksa sığlık; vatan da bilirler, toprak da. Ana da, bacı da. En önemlisi, ABD'yi de bilirler Marshall'ı da. Ve eşsiz bir "makinalaşma" özlemi taşısalar da Messey-Ferguson'u da çok iyi bilirler. Bayram değil seyran değil Apaydın başta olmak üzere yaşayanların ellerinden öperim. Toprak altındakilerin ruhu şad olsun.
*Messey-Ferguson: Ülkemizde kullanılmaya başlanılan ilk traktörlerin üretici firması.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder